İngiliz derin devleti, himaye altına aldığı düşünce kuruluşları ile bir nevi manipülasyon, yani algı yönetimi stratejisini devreye sokmuştur. Bu stratejiye göre ülkeler ve devletler, savaş ve yıkım yoluyla değil, kendi kendilerini yıkacak stratejilerle güçsüzleştirilecektir. İktidarların güçsüzleştirilmesi, ekonomilerin çökertilmesi, halkların mutsuzlaştırılması ve milli ve manevi değerlerden uzaklaştırılması, isyan ve başkaldırılar için ortam hazırlanması ve bunların kalkışmaya dönüştürülmesi, bunlardan bazılarıdır. İngiliz derin devleti, II. Dünya Savaşı taktiklerini çağımızda farklı uygulamalarla sürdürmeye devam etmiş, farklı bir ajan stratejisi kullanarak, bağımlı toplumlar oluşturarak, tehdit ve dayatmalarla iktidarları köşeye sıkıştırarak dediğini çoğunlukla yaptırmıştır.
İngiliz derin devletinin manipülasyon yöntemi, genellikle toplumların hassas noktalarını kullanma, güçlü noktalarını ise zayıflatma esası üzerine kurulmuştur. Bu yöntemlerin kurgulanması için Tavistock Bireysel İlişkiler Enstitüsü kurulmuş, ardından çeşitli düşünce kuruluşları bu mekanizmaları uygulamaya geçirmiştir. Bunları inceleyelim:
Düşünce Kuruluşlarının Merkezi: Tavistock Bireysel İlişkiler Enstitüsü
Kitabın 1. cildinde detaylı olarak değindiğimiz, kuruluşu 1921 yılına dayanan Tavistock Enstitüsü, hatırlanacağı gibi İngiliz derin devletinin dünyayı idare etme amacıyla kullandığı vakıflardan biridir. Vakıf, I. Dünya Savaşı’ndan kurtulan İngiliz askerlerinin savaş şoklarını araştırmak amacıyla 1921’de Bedford Dükü Tavistock’un Londra’daki binalarından birinde kurulmuştur. Enstitünün başkanlığını İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu Başkanı Sir John Rawlings Rees üstlenmiştir. Enstitü ve çalışmaları; İngiltere’nin en iyi korunan sırrı olmaya devam etmektedir.
I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında Psikolojik Savaş Örgütü olarak çalışan Tavistock Grubu, Rockefeller Vakfı’nın yaptığı büyük bağışlarla 1946 yılında görev alanı genişletilerek yeniden yapılandırılmıştır. Rockefeller, Tavistock’a daha geniş çaplı psikolojik savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri vermiştir.
Enstitü çalışmalarının ilham kaynağı, o dönemde Londra’ya gelerek Prenses Bonapart’ın verdiği bir malikaneye yerleşen Sigmund Freud’un “insan davranışlarının kontrolü” konusundaki çalışmaları olmuştur. Enstitü, bu ideolojinin dünyadaki merkezi olması amacıyla kurulmuştur.
Enstitü bugün, Sussex Üniversitesi’nden, Stanford Araştırma Enstitüsü, Esalen, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT), Hudson Enstitüsü, Heritage Vakfı, Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Merkezi (CSIS), ABD Dışişleri kadrolarının eğitildiği Hava Kuvvetleri İstihbaratı, RAND ve Mitre Corporation Şirketleri, The Mont Pelerin Vakfı, Trilateral Komisyon, Ditchley Vakfı, Roma Kulübü gibi gizli gruplara kadar uzanan bir ilişkiler ağı geliştirmiştir.
Söz konusu vakıf, şu an halen İngiliz derin devletinin maşa olarak kullandığı çeşitli düşünce kurumlarının ana kuruluş merkezi olarak görevine devam etmektedir. İngiliz derin devletinin himayesindeki kurumlardan biri olan Roma Kulübü’yle yakından bağlantılı olan bu kurum, NATO’nun kurulmasında da önemli rol oynamıştır.
Tavistock ile ilgili genel tanımlara bakıldığında, Tavistock’un Roma Kulübü ile birlikte çalışarak dünya nüfusunu daha önce belirlenen bir yöne, “kolektivist, sosyalist tek dünya diktatörlüğüne” doğru yönlendirmek için propaganda ve kriz meydana getirmek üzere çalıştıkları yönünde tanımlamalar vardır. Kurum, Kore Savaşı’nda ilk defa denenen, kitlesel beyin yıkama tekniklerini geliştirmiştir. Geliştirilen “kalabalıkların kontrol metotları” gizli ve halkın tepkisini çekmeyecek şekilde Amerikan halkı üzerinde denenmiş ve onların psikolojik tavırları tespit edilmiştir.340
Tavistock’un, travma yoluyla kişileri geleneksel inançlarından ayırma ve daha sonra bu kişileri yeniden yapılandırma gibi bir konsept üzerinde çalıştığı bilinmektedir. Uzaktan izleme (Remote Viewing) gibi konularda uzman olan yazar Tim Rifat bu durumu Microwave Mind Control (Mikrodalga Zihin Kontrolü) isimli kitabında şu şekilde izah etmiştir:
Mikrodalga silahlar ve bunların zihin kontrolünde kullanımı üzerine çalışmalar 1950’lerde Tavistock’da başladı. Bu İngiliz kurum, İngiliz toplumunu onlar fark etmeden zihin kontrolüyle yönlendirmenin yollarını arıyordu.341
Kurt Lewin |
Tavistock’un genel tanımında, ayrıca “her bir kişinin bireyselliğini ortadan kaldırıp onları takım oyuncusu haline getirmeyi amaçlayan programları” desteklediği belirtilmektedir. Bu sürpriz değildir; keza bireysellik, yeni dünya düzeninde istenmeyen bir kavramdır. Ne yapacağı tahmin edilebilir olan ve soru sormadan kendisine söyleneni yapmaya koşullandırılmış bir halk, daima kolay yönlendirilebilmektedir. Bilinçaltı programlar dahilinde ise zaten “yönlendirilebilir bir halk” oluşturma çabası bulunmaktadır.
Davranış bilimleri konusundaki programlar, Tavistock’u ABD’nin en etkili kuruluşu haline getirmiştir. 1933’te Tavistock Direktörlüğüne getirilen Alman mülteci Kurt Lewin, mülteci ajanlarını düşmanlar arasına sızdırarak Harvard Üniversitesi’nde geliştirilen propaganda kampanyaları ile Amerikan halkını ABD’nin Almanya’ya karşı savaşa girmesi için hazırlamaya çalışmıştır.342 ABD’nin I. Dünya Savaşı’na katılımının tümüyle İngiliz derin devleti projesi olduğu, kitabın 1. cildinde detaylı olarak açıklanmıştır.
Tavistock Enstitüsü’nün, II. Dünya Savaşı’nda, çocukları kobay olarak kullanarak çeşitli deneyler gerçekleştirdiği belgelenmiştir. Kurt Lewin’in gerçekleştirdiği bu deneyler, bilinçaltı yönlendirme stratejilerini belirlemek içindir.
1938’de Roosevelt, istihbarat anlamında ABD egemenliğini İngiltere’ye devreden bir gizli anlaşma yapmıştır. İstihbarat örgütlerini tanıttığımız bir önceki bölümde anlattığımız gibi, bu anlaşmanın uygulanması için ABD, General William Donovan’ı, Churchill’in kurucusu olduğu, Özel Operasyonlar Birimi (SOE) ve Gizli İstihbarat Servisi’ni (SIS), şimdiki CIA olan Stratejik Servis Ofisi’ne (Office of Strategic Service – OSS) dönüştürmesi için Londra’ya göndermiştir. Tüm OSS ve CIA programları Tavistock’un rehberliğinde oluşturulmuştur. Roosevelt ve Churchill’in hava saldırılarının tümü, Tavistock laboratuvar şartlarında elde edilen deneyimlere göre gerçekleştirilmiştir.343 |
Bugün Tavistock, çeşitli düşünce kuruluşları, sivil toplum kurumları, üniversiteler ve medya grupları ağı üzerinden kamuoyunu etkilemek üzere çalışmalar yapmaktadır. Kimi çevreler tarafından, manipülasyon yöntemleri kullanarak batıyı bir arada tutan ahlak yapısını da çökertmeye çalışmakla eleştirilmektedir. Aile bağlarını zayıflatan, manevi değerleri yıkan, milli duyguları körelten teknikler Tavistock tarafından sistematik olarak uygulanmıştır. Toplumlara homoseksüellik gibi haram fiillerin empoze edilmesi, Rumilik gibi Kuran ahlakına aykırı uygulamaların yaygınlaştırılması, korku ve öfke dolu toplumların meydana getirilmesi, Darwinizm’in yaygınlaştırılıp desteklenmesi bu tip faaliyetler arasındadır.
RAND Corporation ve Urban Institute gibi düşünce kuruluşları da Tavistock ile bağlantılıdır. Özellikle ABD’nin politik hareketlerinde etkin bir şekilde rol alan bu düşünce kuruluşları politik süreçlerin adeta birer tamamlayıcısı gibi işlev görürler. ABD Hükümeti’nin önemli ve stratejik kurumları için analiz ve araştırma yaparlar. Bu kurumların Tavistock tarafından yönlendirilmesi, genel talimatların İngiltere’den geldiğini belgelemektedir. İngiliz derin devleti, çeşitli kurumlar üzerinden ABD dış politikasını bu şekilde yönlendirmektedir. İşte bu nedenledir ki ABD dış politikası, ABD’nin kuruluşundan bu yana daima İngiliz derin devleti tarafından yönlendirilmektedir.
Tavistock Manipülasyon Yöntemleri
Şok ve Dehşet yoluyla hızlı hakimiyet elde etmek: Bu strateji, ABD ve İngiltere’nin 2003 yılının Mart ve Nisan aylarında Ortadoğu ve özellikle Irak’ta gerçekleştirdiği askeri müdahalelerin temelini oluşturan teoridir. “Şok ve Dehşet”in, 1945’teki Hiroşima ve Nagazaki bombalamalarının “nükleer olmayan karşılığı” olması amaçlanmıştır. Yani nükleer silahların kullanılmadığı ama atom bombaları kadar ses getirecek bir askeri müdahalenin tarifi yapılmaktadır. Bir çalışma rehberinde bu strateji şu şekilde açıklanmıştır:
Bu silahların etkisi Şok ve Dehşet ile ortalama Japon vatandaşlarının zihniyetini ve Japon yönetiminin bakış açısını değiştirmeye yetmişti. Basitçe Japonlar, tek bir uçağın taşıdığı yıkıcı gücü anlayamamışlardı. Bu anlayamama durumu bir dehşet ortamı yarattı.344
Bu stratejinin tanıtıldığı benzer yayınlarda, şok ve dehşet sağlayabilmek için muazzam ateş gücünün yanı sıra, propaganda operasyonlarının da kapsamlı kullanılması tarif edilmekte ve gerekirse, “büyük oranlarda aldatmaca, karmaşa, yanlış ve eksik bilgilendirme kullanılması” tavsiye edilmektedir.345
Muharebede Psikolojik Savaş: Bu kavram hedefteki insanların algıları ve anlayışı üzerinde olduğu kadar düşmanın iradesi üzerinde de tam bir hakimiyet elde etmeyi, düşmanı harekete geçemeyecek veya tepki veremeyecek kadar aciz bir durumda bırakmayı amaçlamaktadır. ABD’li eski istihbaratçı Dr. John Coleman, bu açıklamaların, İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu’nda usta teorisyen John Rawlings Reese tarafından verilen derslerde, öğrencileri şartlandırmak amacıyla kullanılan kitaplarda yer aldığını önemle vurgulamaktadır.
Popülasyon İletişim Projesi: ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), askeri psikolojik savaş konusunda uzmanlaşmış ajanların kullanılmasına benzer taktikleri kullanan bir “kitlesel medya” kampanyasına on milyarlarca dolar yatırım yapmıştır. Dr. John Coleman’a göre USAID, Tavistock’la anlaşmış yüzlerce Amerikan hükümet ajanslarından biridir.346
Propaganda Olarak Eğlenceyi Kullanmak: Bu stratejiyi ortaya atanlara göre genç kitle, “eğlence” adı altında gönderilen mesajlara karşı, diğer iletişim kanallarında gösterilen mesajlardan daha korunmasız bir haldedir. “Eğlence içeriği aracılığıyla yapılan propaganda” yaklaşımı, USAID’in uluslararası halkları kontrol altına alma girişiminin büyük bir bölümü haline gelmiştir.347
Muhabir Kolektifi: Uluslararası kurumlar ve bu kurumların politikalarını kontrol eden güçlü ve zengin ülkelerde bu kurumların oynadıkları paravan roller hakkında yapılacak araştırmalar için güvenilir kaynak sağlamaktadır. Enstitü ve düşünce kuruluşlarının bir çoğunun lider kadrosu, Tavistock’un Sosyal Bilimler alanında çalışan kurmayları tarafından eğitilmiştir348
Tavistock, bütün bunların dışında, soykırım gibi söylentilerin ortaya atıldığı “post-modern psikolojik savaşları”, propaganda yoluyla çeşitli ikna yöntemlerini, gerilla savaşları sırasında psikolojik operasyonları, kitleler üzerinde beyin yıkama faaliyetlerini içeren bir manipülasyon sistemine sahiptir. Bu taktikler, hem istihbarat kurumları, hem de bir kısım düşünce kuruluşlarına servis edilmektedir. Savaş, isyan ve protesto kıvılcımları bu taktiklerle başlatılmakta, halk “normal şartlarda kabul edilmeyecek olanı” bu taktikler sonucunda kabul eder hale gelmektedir. Gençler, farkında olmadıkları bir şekilde bu manipülasyona maruz kalmakta, eğlence adı altında tercih ettikleri her şeyde bu beyin yıkama taktiklerinden biriyle karşılaşmaktadırlar. Gençlerin homoseksüelliğe alıştırılması, uyuşturucu kullanımının artması, milli değerlerden uzaklaşmaları, hatta kadife devrimlerin başlatılacağı ülkelerde, isyankar bir kesim oluşturulması böyle mümkün olmaktadır.
Tavistock’un manipülasyon metotları, pek çok düşünce kuruluşunun birinci dereceden el kitabı olmuştur. Bunlardan bazılarını inceleyelim.
DİPNOTLAR:
- Erol Bilbilik, İşgal Örgütleri, CIA, NATO, AB, 2 Basım, Asya Şafak Yayınları, İstanbul 2008, s. 17-29
- “Tavistock Institute for Global Manipulation”, 1:20, https://www.youtube.com/watch?v=vZG0b02zCdg
- Erol Bilbilik, İşgal Örgütleri, CIA, NATO, AB, 2 Basım, Asya Şafak Yayınları, İstanbul 2008, s. 17-29
- Bilbilik, a.g.e., s. 17-29
- John Coleman, The Tavistock Institute For Human Relations: Shaping the Moral, Spiritual, Cultural, Political and Economic Decline of the United States, Global Review Publications, 2006, s. 90
- Coleman, a.g.e., s. 90
- Coleman, a.g.e., s. 92
- Coleman, a.g.e., s. 92
- Coleman, a.g.e., s. 94