İngiliz derin devletinin hiçbir engelle karşılaşmadan sözünü geçtiği coğrafya oldukça geniştir. Örneğin, denizaşırı topraklardaki İngiliz varlığı 2002 yılında, İngiliz Deniz Aşırı Toprakları Kanunu adı altında İngiliz Parlamentosu’nda kabul edilmiştir. Böylece Birleşik Krallık’a doğrudan bağımlı bölgeler “denizaşırı topraklar” olarak yeniden sınıflandırılmıştır.
Bu topraklar ve yer aldıkları yerler şunlardır:
Kayman Adaları, Virgin Adaları, Monserrat, Turks ve Caicos Adaları (Karayipler), Bermuda (Kuzey Atlantik Okyanusu), Falkland Adaları, Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları (Güney Atlantik Okyanusu), Cebelitarık (Avrupa), İngiliz Hint Okyanusu Bölgesi (Hint Okyanusu) İngiliz Antarktika’sı, Pitcairn (Büyük Okyanus), Saint Helena (Orta Atlantik Okyanusu), Agratur ve Dikelya (Kıbrıs).
Bu toprakların nüfus ve kaynak açısından zenginliği Milletler Topluluğu’nunkine kıyasla oldukça düşüktür. Ancak yine de bu toprakların İngiliz derin devleti için oldukça önemli bir anlamı vardır. Dünyanın dört bir tarafına yayılmış bu topraklarda İngiliz ordusunun askeri üsleri mevcuttur. Bu da İngiliz derin devletine, istenen her yerde hızlıca askeri operasyon yapma imkanı tanımaktadır.
Örneğin, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’deki darbe girişiminde bu üslerin önemi gündeme gelmiştir. İngiliz Daily Express Gazetesi, İngiliz hükümetinin 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle Türkiye’ye yönelik askeri bir operasyon planladığını, hatta bu görevi gerçekleştirecek askerleri Güney Kıbrıs’ta bulunan İngiliz üssüne gönderdiğini yazmıştır. “SAS Troops Poised to EVACUATE Britons From Turkey Amid Fear of SECOND Military Coup” (İkinci Bir Askeri Darbe Korkusuyla İngilizleri Türkiye’den Tahliye Etmek İçin SAS Askeri Birlikleri Hazırdı) başlıklı yazıda şu ifadeler dikkat çekmektedir:
Acil durum planları hazırlayan savunma yetkilileri ve silah donanmış askerler, Özel Kuvvetler Destek Mangası’yla beraber gözde bölgelere uçarak turistleri ve aileleri evlerinde güven içerisinde tutmak için hazırlar.279
Haberde İngiliz askerlerinin Türkiye’ye güya “İngiliz turistleri kurtarmak için” girecekleri yazılmıştır. Bu, İngiliz derin devletinin işgallerine kılıf olarak uydurduğu en eski bahanedir. İngiltere, daha önce de askerlerini Mısır’a aynı bahaneyle sokmuş, sonrasında Mısır’ı tamamen işgal edip bir daha çıkmamıştır. Aynı durum Kıbrıs için de geçerlidir. Elbette bu bilindik plan, İngiliz Hükümeti’ne değil, İngiliz derin devletine aittir. Şüphesiz ki, İngiliz derin devletinin bilgisi ve himayesi altında hareket eden darbeciler eğer başarılı olsalardı, söz konusu birlikler Türkiye’ye sokulacaklar ve darbeyi işgale dönüştüreceklerdir. Bu konunun detaylarına kitabın 3. cildinde geniş olarak yer verilecektir.
Nitekim bunun bir işgal girişimi olduğunu hatırlatmamızın hemen akabinde Türk basını bu gerçeğe dikkat çekmiş ve İngiltere’nin neden bir işgal planıyla ortaya çıktığını sorgulamaya başlamıştır. İngiliz derin devleti, bu stratejiyi, gözde ülkesi Türkiye üzerinde tereddütsüz uygulamaktan çekinmemiş, göz göre göre karşı kıyımızda bir askeri yığınak yapmıştır.
Sadece bu hadise bile İngiliz derin devletinin Türkiye’yi işgal planlarından asla vazgeçmediğini göstermektedir. İngiliz derin devleti dünyanın değişik yerlerindeki benzer işgal hareketleri için Kıbrıs’taki ve diğer yerlerdeki üsleri terk etmemektedir.
İngiliz derin devletinin dünya hakimiyeti ihtirasını incelerken, bu durumu hem maddi, hem askeri, hem de siyasi bakımlardan ele almak gerekir. İngiliz derin devleti, aslında dünyada küçüklü büyüklü pek çok ülkeyi ciddi anlamda hakimiyeti altına almış durumdadır. Türkiye gibi güç yetiremediklerini de çeşitli sinsi planlarla ele geçirme niyetindedir. Deccal Komitesi, tüm dünyayı, Deccal’in hakim olduğu bir isyan ve günah meydanına çevirmek niyetindedir. Şaşırtıcı bulduğu şey ise, adımını Türkiye topraklarına atmaya kalktığında, bu planının daima geri tepmesidir. İngiliz derin devletinin Türkiye üzerindeki her planı, bundan sonra da geri tepecektir. Çünkü Türkiye, Mehdi (as)’ın zuhurunun gerçekleşeceği, korunmuş bir ülkedir. İngiliz derin devleti, Türkiye’ye zarar veremediğini gördükçe Allah’a karşı güçsüz olduğunu da anlayabilecektir. Deccal Komitesi, asıl yenilgisini ise Mehdi (as)’ın çıkışı ile alacaktır.
Şu an Deccal Komitesi’nin elde ettiği başarı ve dünya çapındaki hakimiyeti aldatıcı olmamalıdır. Batıl, sinsi ve şeytani bir sistemin ilelebet barınma ve ayakta kalma imkanı yoktur.
DİPNOT:
- “SAS Troops Poised to EVACUATE Britons From Turkey Amid Fear of SECOND Military Coup”, Daily Express, 26 Temmuz 2016, http://www.express.co.uk/ news/uk/692730/SAS-troops-poised-to-EVACUATE-Britons-from-Turkey-amid-fear-of-SECOND-military-coup