Osmanlı’nın yıkılış nedenlerine yer verdiğimiz bu bölümün sonunda, değerli araştırmacı Erol Ulubelen’in, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye isimli kitabında, İngiliz gizli belgelerinden derlediği alıntılardan bir kısmına yer vereceğiz. İngiliz derin devletinin güdümündeki bir kısım İngiliz siyasetçilerin, askerlerin ve devlet adamlarının o döneme ait ifadeleri, hiçbir yoruma gerek kalmadan, hain planların bugün devam etmekte olduğunu açıkça göstermektedir.
(Necip Türk milletini, aşağıdaki ifadelerden tenzih ederiz)
İngilizler “Türk düşmanı Hıristiyanlara iyi davranır, Türk köpeğini dövmek için her kırbaç mubahtır” derdi.162
Amerika Cumhurbaşkanı Wilson: “Türkler Avrupa’da çok uzun zaman kaldılar ve oradan tamamen temizlenmelidirler”.163
Lord Curzon: Türkler Avrupa’dan atılmalıdır. Amerikalı Senatör Lodge’un dediği gibi; İstanbul Türklerden tamamen alınmalı, bir veba tohumu olan; savaşların yaratıcısı ve komşuları için bir küfür olan Türkler Avrupa’dan silinmelidir.164
Lloyd George: “Türkler bize ihanet ettiler. Çanakkale’de binlerce insanımız öldü. Şimdi Türklerin ölümüne kim bakar.165
İngiliz Derin Devletinin Osmanlı’yı Parçalama Planları
İngiliz gizli belgelerinde, çeşitli İngiliz diplomat ve siyasetçilerinin Osmanlı’yı parçalama planına dair ifadeleri şöyledir:
Mr. Marling: “Şimdiki durum yalnız Balkanları ve Avrupa’yı değil, Arapları, Ermenileri, Kürtleri ve diğer ırkları da İmparatorluktan ayırmaya çalışmak olmalıdır.”166
G. Buchanan: “Bütün Avrupa Türk bölgesi Hıristiyanlara ait olmalıdır… Girit sorunu da Yunanistan lehine çözülmelidir.”167
Lord Kitchener: “Türklerin çöküşü tamamlanmış görünüyor… Sudan’da Türklerin hak diye ileri sürdükleri ne varsa İngiltere’ye geçmelidir.”168
A. Nicolson: “…İmroz Adası ve Bozcaada hariç bütün adaların Yunanlara bırakılmasını sağlayalım.”169
Mr. Erskine: “…Amiral Kerr bana gizlice Türk Donanmasını mahvetmek için planları olduğunu anlattı.”170
İngiliz Dışişlerindeki bir toplantı: “… Sonuç: Mali işler Türklerin eline hiçbir şekilde bırakılamaz. Ayrıca bütün işgal masraflarını ve toplanan bu komisyonların parasını da Türkler verecek… Sinyor Litti, ‘Türkler İzmir’i isteyeceklerdir, biz de pekâlâ, İzmir’i işgal için yaptığımız bütün masrafları verin deriz, tabii Türkler bunu ödeyemeyeceklerine göre İzmir de bize kalır’ dedi. Buna karşılık Lloyd George; ‘bizim Suriye’deki birliklerimiz oradan çıkacak, yani bunun masrafını biz mi ödeyeceğiz? Hiç böyle saçma şey olur mu? Hepsini Türkler ödemelidir. İngiliz vergi mükellefleri bu iş için 750 milyon Sterlin ödediler, bütün bunları Türklerden altın olarak alacağız, Türklerin altın stoklarını ele geçirmeliyiz’ dedi… Mr. Cambon; ‘ilk yapacağımız iş bunların milliyetçi liderlerini yok etmek olmalıdır.’ … Lloyd George; ‘Sultan’a (Vahdettin’e) şöyle deriz: Biz bütün etleri alıyoruz sen de birkaç kemikle yetin.'”171
1902 yılında İstanbullu Rum hanım |
Türk Hükümeti’ne verilen cevap: “Türk Hükümeti’nin mesajını dikkatle inceledik. Türkler…savaşa girerek insanlığın kayıplarına ve sefaletine sebep oldular… Milyonlarca insanın ölümüne ve milyarlarca Sterlinin kaybına sebep oldular. Dünyada özgürlüğün yeniden kurulması için Türkiye’nin ödeyeceği bedel çok fazladır… Türklerden başka ırklar, devlet haline getirilecektir. İzmir ve Trakya Türklerin elinden alınacak, Amerikan Başkanı’nın (W. Wilson) karar vereceği sınırlar içerisinde hür bir Ermenistan kurulacaktır… Türklerin uygar dünyaya bir daha ihanet etmemesi için sıkı tedbirler alınacaktır. Bu sebeple Türk toprakları, küçük bir devlet haline getirilecektir… Türk halkının emperyalist arzuları silinecektir.
Boğazların özerkliği konusuna gelince:
1. Boğazlardaki bütün askeri tesisler yıkılacak, sahiller ve adalar silahsız hale getirilecektir.
2. Silahsızlanma masrafları, Türkler ya da Yunanlar tarafından ödenecektir.
3. Adalarda müttefik kuvvetler haricinde hiçbir asker bulunmayacaktır.
Türk Jandarmaları bizim emrimiz altında olacak, Türk borçlarının hepsi Türkler tarafından ödenecektir. Eğer anlaşmayı imzalamazsanız, Avrupa’dan kesin olarak atılacaksınız. İncelemeniz için 10 gün müddet veriyoruz.172
1. 2. Savaş sırasında cepheye malzeme taşıyan kahraman Türk halkı 3. Kurtuluş Savaşı’nda Doğu Cephesi |
İngiliz Derin Devleti ve Ermeni Ayaklanmaları
İngiliz gizli belgelerinde, çeşitli İngiliz devlet adamlarının Ermeni ayaklanmaları ile ilgili izahları şu şekildedir:
Mr. O’Beirne: “Ermeni ayaklanması Türklere bir harp ilan etmenin en iyi aracıdır… Alman ordularının Türklerin yanında olması üçlü anlaşmayı kuvvetlendirecek ve bu reformlara yol açacak ve sonra bir Ermeni isyanı olacaktır.”173
E. Grey: “… Altı ilin birleşik bir Ermenistan için ayrılması, Asya Türkiyesindeki diğer ırkların da aynı yolu tutmasına neden olacaktır.”174
Harbord: “…İstanbul’dan Mardin’e kadar bütün bölgeleri gezdik… Türklerin Ermenileri öldürmek istediklerine dair bir işaret görmedik… Üç ay önce Ermenilerin tek bir adam kalmayıncaya kadar kesildiğini duymuştuk, halbuki duyduklarımızın hiçbiri doğru değildi. Fransızlar Türkleri mandaları altına almak istiyorlardı, bunun için de dünyanın şüphesini Türklerin üzerine çekmek gerekirdi.”175
Mr. Kitson: “… Ermenilerin Müslüman komşularını kesmesinden hiç şüphe etmem… Taşnaklar müthiş bir vahşetle çalışıyorlar… Kürtlere her ne kadar güvenmesek de onları kullanmamız çıkarımız gereğidir. Doğu illerine gelince; Türklerle harp etmeden o bölgeleri Ermenistan ve Kürdistan diye bölemeyiz.”176
Londra Konferansı: “…Ermenistan’a altı ilden başka Trabzon ve Adana da verilmelidir. Amerika Ermenistan’a yardım edecektir… “Trabzon’da bir tane bile Ermeni yok, Ermenisiz bir Ermenistan biraz gülünç olmuyor mu?” deniliyor… Küçük bir Türk Devleti kurulmalı, kapitülasyonlar adli işlere de uzatılabilir. Japonya’dan kapitülasyonları kaldırdık, çünkü onlar kuvvetliydi başka çaremiz yoktu. Türklerin kafası daha az işler.”177
İngiliz Dışişlerindeki Toplantı: “… Lloyd George ‘İstanbul’dan Türkleri çıkartmalı’… Mr. Cambon’a göre: ‘Bütün sıkıntı Mustafa Kemal Paşa tarafından yaratılıyor ve Sultan onu kontrol edemiyor’… Fransız gruplarının 1/3’ü Fransız askerlerinden, gerisi yerli Ermenilerdendir… İstanbul’daki komiserimiz, bu olayları önleyemezse Sultan’ı İstanbul’dan atacağımızı bildirerek tehdit etsin… Erzurum’un yeni kurulacak Ermeni Devletine katılacağı bir sırada Mustafa Kemal olmasaydı Ermenilerin bir şansı olurdu… Mustafa Kemal’in askerleri hiç para almıyor, onları harekete geçiren vatan aşkıdır.178
İngilizlere ait rapor: “Ardahan, Batum ve İmer Vadisi verilecektir. Ermenistan’ın, Kürdistan ve Türkiye ile olan sınırları şöyledir: Karadeniz’de Yanbatı Deresi… Erzurum ilinin batı sınırı, Bitlis suyu.”179
San Remo Konferansı: “…Türkiye’nin sınırları: Erzurum Ermenilere verilecektir. Böylece, büyük Ermeni Devleti teorisi yerine gelecektir. İtalyan Nitti, ‘…Erzurum’da Türkler çoğunlukta olduğu için bir yolunu bulup Türkleri oradan atmalıyız. Erzurum, son zamanlarda milli hareketin merkezi olmuştur.’ Mr. Berthelot, ‘Mustafa Kemal ve kuvvetleri rüşvet verilerek ya da başka bir yoldan ortadan kaldırılabilir.’… Mr. Aharonian, “Mustafa Kemal’in ordusu, sizin sandığınızdan çok daha küçüktür ve başıboş bir ordudur.'”180
Lord Curzon: “…Ermeni Bogos Nubar Paşa ve Mr. Ahoromiyan’ı azarladım. Türkleri öldürmek için verilen silahların Azerbaycanlılara karşı kullanılmasının aptallığını anlattım.”181
Amiral F. de Robeck: “… Mr. Khatissian, 25 bin tüfek aldıklarını, ayrıca Ermeni ordusunda 30 bin Rus yapımı tüfeğin ve bir milyon merminin bulunduğunu, Yunan ilerlemesi başlayınca Ermenilerin de derhal saldırıya geçeceklerini bildirdi.”182
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı, dünyanın şahit olduğu bir kahramanlık destanıdır. |
İngiliz Derin Devleti ve Kurtuluş Savaşı
İngiliz gizli belgelerinde, Türk Kurtuluş Savaşı ile ilgili şu ifadeler gerçmektedir:
İngiliz Dış Politika Belgeleri: 1919-1939
ancak Yunanlar müttefik planının bir parçasıdır.183Türkleri rahatsız etmeyelim ve Türklere harbin bittiği izlenimini verelim… Yunanlarla İtalyanlar aralarında anlaşıp nereleri işgal edeceklerine karar veriyorlar… Türklere bu işlerin duracağı hissini vermeliyiz.184
Amiral F. de Robeck: “… Sultan, İngiliz otoritelerinden kuvvet kullanarak milliyetçileri durdurmalarını istedi… Başbakan (Sadrazam) ve İçişleri Bakanı (Dâhiliye Nazırı) durumun kötülüğünü kabul ediyorlar ve asileri bastırmak için müttefiklerden izin istiyorlar… Başbakan (Sadrazam) Ferit Paşa Hükümeti, milliyetçilere karşı savaş ilan etti ve milliyetçilerle konuşulamayacağına karar verdi… İngiltere, Türklere karşı olan savaşta başrolü oynadığı halde bugün Türk gazetelerinde ve hatta milliyetçi gazetelerde bile İngiltere iyi bir yerde.”185
Amerikan Radyosu konuşması: “…Mustafa Kemal bana dedi ki: ‘Bizim hükümetimiz, yabancı hile ve müdahaleleriyle zayıflatılmıştır. Milliyetçilerin, İngiliz ve Fransızlardan yardım aldığı yalandır. İngiliz sermayesi Türkiye’yi mahvediyor. Biz İngiltere’deki eski Türk Dostları Cemiyeti Başkanı Adil Bey’in 200 bin Sterlin, Konya Valisi’nin 150 bin Sterlin ve belki de Ankara Valisi’nin bu miktar para aldığını biliyoruz.'”186
Mr. Ryan’ın raporu: “… (Türkiye’deki) Milli kuvvetler gittikçe geliştiği için, silahların bırakılmasına rağmen 40 bin kişilik bir hükümet kuvvetinin, milliyetçilere karşı kullanılması istendi.” Başbakan (Sadrazam) bu isteği derhal kabul etti.”187
Kurtuluş Savaşı kahramanlarımız cephede namaz kılıp dua ederken. Allah, bu imanlı orduya büyük bir zafer vermiştir. |
Villa Belle’deki toplantı: “… Lloyd George, ‘Mustafa Kemal’in başarısı Araplara da sıçrayabilir; bu nedenle mutlaka ezilmesi gerekir… Yunanların çarpışma yeteneğini büyüttük, Türklerinkini de küçülttük.'”188
Villa Franeuse’deki toplantı: “…İstanbul Hükümeti, yalnız bizim için değil, bütün dünya için tehlikeli olan Türk milli hareketini bastırmakta bize yardımcı olabilir… Savaşın iki yıl uzamasına sebep olan Türklere hiçbir şekilde merhamet edemeyiz… Mr. Venizelos, ‘İmkânı olsa Türklere silahtan başka bir yol kullanabiliriz, fakat Türkler silahtan başka bir şeyden anlamazlar.’ demiştir.”189
Amiral F. de Robeck: “…Anadolu’daki bütün hareketler Mustafa Kemal Paşa tarafından düzenlenen milli hareketin parçaları olarak düzenlenmektedir… Damat Ferit, milliyetçi harekete karşı asker göndermek istiyor… Aldığımız kararlara saygı göstermeyen tek halk Türk halkıdır.”190
Amiral F. de Robeck: “…Türkler Yunan idaresi altına girmezler, özellikle Yunanların İzmir’de yaptığı kepazelikten sonra… İngiliz subayları ve bizim adamlarımız Türkleri öldürmek için, Yunanlarla iş birliği yapıyorlar… Türkler müthiş savaşçıdır, cephaneleri azdır ve hiç ulaştırma araçları yoktur… Türklerle yapılacak sulh anlaşmasında Kürdistan’da Türklerin hiçbir hakları kalmayacaktır. Kürdistan’da durumdan emin olmalıyız, Kürtler bile ne istediklerini bilmiyor… Erzurum, Türklerin en kuvvetli kalelerinden biridir, çok büyük bir Türk toprağının Ermenilere verilmesine göz yummazlar… İngiliz İmparatorluğu, bir zamanlar Türk İmparatorluğu’nun olan bütün bölgeleri elde etmiştir.”191
Amiral F. de Robeck: “… Anadolu hareketinin nedeni, Yunan işgali ve yaptığı dehşet verici eylemlerdir. Ayrıca büyük Ermenistan ve Pontus devletlerinin kurulması bu hareketin sebebidir.”192
Amiral F. de Robeck: “…Başbakandan (Sadrazam) Mustafa Kemal’i kötüleyen ve onları hükümetin emrine karşı gelen asiler olduklarını bildiren ve halkın hükümete bağlı olması gerektiğini anlatan bir yazı aldık.”193
Amiral F. de Robeck: “… Damat Ferit (Sadrazam) şahsi emniyetinden, Sultan’ın emniyetinden ve kendi adamlarının emniyetinden korkmaktadır. Eğer milliyetçiler Türkiye’de idareyi ele geçirirlerse, kendisinin ve Sultan’ın hayatının himayemiz altında olduğunu söylememe izin verir misiniz? Ferit ‘Sultan’a etki eden tek insan olduğunu ve İngiliz dostluğunu kendisinin yarattığını’ söylüyor. Damat Ferit’in istifası halinde onun ve Sultan’ın yurt dışına şerefli bir şekilde çıkmasını sağlamalıyız… Sultan, tahtını terk ederse, ona Türkiye’den çıkması için gereken her türlü yardımı yaparım.”194
H. Rumbolt: “… İzmir’den gelen askeri raporlar iyi değil. Yunanlar bile askeri disiplinleri olmadığını itiraf ediyorlar. 3. birliğin komutanı Kondylis Salihli’den kömür vagonlarının altına saklanarak kaçmış, öyle görünüyor ki Yunanlar tek başlarına bu işi yürütemeyecekler.” 195
İngiliz Derin Devletinin Kürdistan Planı
İngiliz derin devletinin Türk topraklarını parçalayarak bir Kürdistan oluşturma planı, İngiliz gizli belgelerinde şu şekilde geçmektedir:
Amiral A. Calthorpe: “…Binbaşı Noel, Kürt şefleri ile görüş birliğine varırsa bundan faydalar sağlayacağını söylüyor. Kürt şeflerinden İstanbul’da (Seyit) Abdülkadir ve Bedir Han daha az önemli kimselerdir. Bunlar şüphe uyandırmamak için Noel’den ayrı olarak Kürt bölgelerine gidecekler,… Kürtler henüz Mustafa Kemal’e karşı ayaklanmadı ama Noel bunu sağlayacağından emin.”196
1. Türkiye 2. Ermenistan |
3. Azerbaycan 4. İran |
5. Suriye 6. Irak |
İngiliz derin devleti, Türk topraklarına daima göz dikmiş ve özellikle Güneydoğu Anadolu’yu elimizden almak amacıyla tarih boyunca sinsi entrikalar yürütmüştür. Kurtuluş Mücadelesi vermiş böyle bir milleti tanıyamamıştır. Stalinist Kürdistan planına asla iznimiz yoktur. |
Mr. Hohler: “…Benim problemim KÜRTLER. Noel, Bağdat’tan buraya geldi… Kürtlerin peygamberi olmak istiyor… Korkarım ki Noel, bir Kürt Lawrence’i olabilir. Mezopotamya şimdi bizim olacağına göre, ona bir KÜRT DEVLETİ kurdurup kuzey dağlarını böylece koruyabiliriz. (Seyit)
Abdülkadir ve onun gibilerle konuştum. Onlara etki edebilmek için ‘biz de Türklere hile yapıyoruz’ diye belki beş defa tekrarlamak mecburiyetinde kaldım. Ancak, Kürtlere fazla güvenilmez. Majestenin Hükümeti’nin amacı Türkleri azami derecede zayıflatmak olduğuna göre Kürtleri bu şekilde harekete getirmek fena bir plan değil.”197
Amiral Webb: ” … Amerika; Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir ERMENİSTAN’ı himaye edecek. Geri kalan dört ili de, bir KÜRT DEVLETİ olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor… Başkan Wilson, Türklerin, Kürtlerin ya da diğer Müslümanların Ermenileri korumalarını, aksi halde Türk İmparatorluğu’nun ortadan kaldırılacağını ve kendilerine çok kötü sulh şartlarının zorla kabul ettirileceğini söylüyor. Başbakan bundan çok etkilendi…”198
Mr. Hohler: “…KÜRTLERİN ve ERMENİLERİN durumu beni hiç ilgilendirmez. Kürt sorununa verdiğimiz önem Mezopotamya bakımındandır. Diğer taraftan Wilson beni korkutuyor, ajanları devamlı hatalar yapıyor. Noel’e gelince, fanatiğin biri. ERMENİSTAN’ın ve KÜRDİSTAN’IN SINIRLARININ KESİN OLMADIĞI konusunda sizinle aynı fikirdeyim… KÜRT SORUNU, Mezopotamya’da tatminkâr bir sınır oluşturmak içindir…”199
Osmanlı İmparatorluğu, varlığını sürdürdüğü 600 yıl boyunca Türk-Kürt-Çerkez-Arap gibi farklı etnik gruplara ev sahipliği yapmıştır. Bu topluluklar, yüzlerce yıl barış içinde birlikte yaşamışlardır. |
Amiral F. de Robek: “… Mr. Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt başkan Şeyh Sait Abdülkadir Paşa’yla görüştü. Kürtler, bütün ümitlerini İngiliz Hükümeti’ne bağlamış durumdalar. Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor. Kuvvetler, Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı kullanmak için her türlü parayı ödemeye hazırdırlar.”200
Toplantı notları: “…Kürt kabileleri, İngiliz ve Fransız hâkimiyetine konacak, KÜRDİSTAN’da hiçbir şekilde TÜRK BIRAKILMAYACAK. Bir tek KÜRT DEVLETİ mi, yoksa birçok küçük KÜRT DEVLETİ mi kurulacağı düşünülecek. Ermenilere, Amerikalılar kanalı ile SİLAH sağlanacak… İstanbul’da gizli bir örgüt kuruldu. Milliyetçileri vatan haini ilan ediyor…”201
Amiral F. de Robeck: “… Kürdistan Türkiye’den tamamen ayrılıp özerk olmalıdır. Ermenilerle Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstanbul’daki Kürt Kulübü başkanı Seyit Abdülkadir ve Paris’teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrinizdedir.”202
Amiral F. de Robeck: “… Damat Ferit bana geldi, ‘Sulh anlaşmasına göre Kürtler ayrı bir devlet olacaklardır, Kürt liderleri Mustafa Kemal’i sevmez… Siz Mustafa Kemal’den nefret ediyorsunuz çünkü o, sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor. O halde Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı birlikte kullanalım’ dedi.”203
Dipnotlar:
162. Erol Ulubelen, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, İstanbul: Cumhuriyet Kitapları, 2010
163. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 200
164. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 220
165. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 249
166. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 121
167. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 122
168. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 125
169. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 159
170. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 164
171. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 230-231
172. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 247-248
173. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 165
174. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 176
175. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 212
176. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 215
177. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 227
178. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 230
179. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 237
180. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 242
181. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 254
182. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 255
183. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 188-189
184. Erol Ulubelen, a.g.e.
185. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 211-212
186. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 212-213
187. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 213
188. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 244-245
189. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 246
190. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 257
191. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 261-266
192. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 267-268
193. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 269
194. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 281
195. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 283
196. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 202
197. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 202
198. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 191
199. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 206
200. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 217
201. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 218
202. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 269
203. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 272